Bu mucize Rum suresi Hakkındadır.
Not: Rum suresinin ilk birkaç ayetinde herkesçe anlaşılabilecek surette birkaç tane çok açık mucize vardır. Bu mucizelerin çoğu gelecekten bazı yerlerde kesin ve açık ve bazı yerlerde üstü kapalı haber verme suretinde birisi de dünyanın topografik şekli hakkındadır. Bunları ayrı ayrı belirteceğiz.
Bu ayetin nüzul sebebi hakkında kısa bir not: Sasaniler savaşta (İranlılar), Bizanslıları Ms 616 yılında ağır bir şekilde yendiler. Bu savaşta takribi 90 bin Hristiyan öldü. Ateşperest Sasanilerin, Tek Tanrıya inanan Rumları bu denli ağır şekilde yenmesinden müşrikler keyiflendiler ve Sasanilerin, Bizanslıları yenmesi bizim de sizi yeneceğimize alamettir, zira inanç bakımından Sasaniler bize Rumlar ise size benziyor dediler. Ve Müslümanlara psikolojik üstünlük sağlamaya çalışarak onlar ezmeye çalıştılar. Bu olaylar üzerine bu sure inmiştir.
”Ayet (2-5) Meali: Rumlar yakın bir yerde yenilgiye uğradılar. Fakat onlar bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde (3 ila 9 yıl içinde) galip gelecekler. Eninde sonunda Allah’ın dediği olur. O gün müminler Allah’ın yardımı sebebiyle sevinecekler. O dilediğini muzaffer kılar. O çok güçlüdür, engin merhamet sahibidir.
Ayet 6) Bu Allah’ın vaadidir. Allah vaadinden caymaz; ama insanların çoğu bunu bilmezler.”
Ayette açıkça Rumların bir kaç yıl içerisinde savaş kazanacağı vaad edilmektedir. Hatta hiçbir şart veya esnetici hiçbir kayıt olmaksızın açık bir vaad vardır. Hatta ve hatta bunun böyle gerçekleşeceği 6. Ayette “Bu Allah’ın vaadidir. Allah vaadinden caymaz“ denerek tam kesin bir şekilde vurgulanmaktadır. Gerçekten de yenilgilerinden 9 yıl sonra ms. 624 yılında Rumlar galebe çalmaya başlamışlar. 625-627’de de kesin zaferi elde etmişlerdir. Aynen ayette belirtildiği gibi Rumlar Sasanilere galip gelmişlerdir.
Burada açık bir şekilde gelecekten ve gelecekte savaş olacağından ve savaşın galibinden haber vardır. Ancak gelecekten haber, şaşırtıcı ve tahmin edilemez neredeyse imkânsız denecek şartlarda yapılmıştır. Şöyle ki Rumların MS. 616’da yenilmesi sırasında Rumlar ard arda yenilgileri almışlar ve bu yenilgiyle adeta belleri kırılmıştır. O kadar ki Sasaniler rahatlıkla istanbula-kadıköye kadar gelip kuşatmaya başlamışlardır ve bu kuşatmalar takriben 10 yıl boyunca sürmüştür. Romalılar defalarca kere ard arda yenildikleri ve bahsi geçen son savaşla adeta bellerinin kırılmasıyla Sasanilere karşı çaresiz son derece savunmasız kalmışlardır. Hatta imparator Heraklius, Sasani kralı 2. Hüsreve barış için yalvaran bir mektup yazmıştır. Aynı zamanda bizanslar bu esnada avarların da kuzeybatıdan baskısı da altındaydılar ki bu durumlarını son derece güç olduğunu anlatmak için yeterlidir. Daha sonrasında durum öyle bir duruma geliyor ki Heraklius Rum hazinelerini afrikaya taşıyıp kaçmaya girişiyor. Bizans kralı Heraklius bile savaşı kazanabileceğine ihtimal vermiyor ki kaçmaya niyetleniyor. Rumların Sasanilere o şartlarda yenme ihtimaliyle ilgili İngiliz yazar Gayri Müslim İngiliz Tarihçi Gibbon der ki “Bu önsezinin (Kuran ayetlerini kast ediyor) ileri sürüldüğü zamanda bunun gerçekleşebileceğine inanmak kuşkusuz çok zordu.”
Gerçekten bu şartlarda Bizans’ın tekrar Perslere birkaç sene içinde galip gelmesi -ki hem de mutlak galibiyetle sonuçlanıyor! hayatın olağan akışına göre kanaatimizce % 5 ihtimal bile değildir hatta belki daha düşüktür. Bu bir bahis olsa inanın aklını kaybedenden başka hiç kimse o şartlarda Rumlara oynamaz. Ancak bu şartlarda ayet %100 bir vaatle Rumlar kazanacak diye haber veriyor ve vurguluyor. Bu kesinlikle olacak Allah’ın vaadidir şeklinde…
Şimdi çok kritik ve önemli soru şu: Muhammed Aleyhisselâm bunu kendisi uydurmuş olsa bunu uydurmakta çok küçük bir psikolojik rahatlatma dışında ne menfaati var? Yani müşrikler bizi eziyorlar Sasaniler Rumları yendi… Gelecekte Rumlar da sasanileri yenecek diye uydursa, bunun kime ne menfaati var? Niye yüzde 5 bile gerçekleşme şansı olmayan bir haberi Ayet şeklinde uydursun? Yalan çıktığı anda düşünün ki tüm dava çökecek… Tüm müslümanlar soracak hani Rumlar yenecekti? Tüm kafirler alay edecek hani Rumlar yenecekti? Muhammed Aleyhisselâm gibi zeki birisi yalancı olsa bunu düşünürdü değil mi? Böyle bir şey yapmayı planlasa bile ayeti yumuşatırdı mesela şart koyardı. Rumlar sabrederlerse yenecekler veya Allah dilerse Rumlar yenecek diye ayet uydurabilirdi değil mi? Ama ayet tam tersi kesin haber verdiği gibi daha sonra bir daha vurguluyor ve bu Allah’ın vaadidir diyor. Bunun anlamı şu: Rumlar yenemezse İslâm biter herkes Muhammed Aleyhisselâmın yalancı olduğunu anlardı, Kur’anın Allah’ın sözü olmadığı yüzde 100 olarak ortaya çıkar. Yani Muhammed aleyhisselâm haşa yalancı ise neredeyse hiçbir kazancı olmayan bir iddia için hayatını adadığı uğruna herşeyini feda ettiği tüm davasını ortaya koymuştur. Bunu ortalama zekadaki bir insan bile asla ama asla yapmaz.
Yani mesele sadece %5 den düşük bir savaşı- savaşları tahmin meselesi değildir. Tüm davayı bir neredeyse hiçbir menfaat olmaksızın ortaya koyularak % 5 den düşük ihtimalin gerçekleştiği kesin olarak vaad edilmiştir. Zerre kadar aklı olan kesin bilgisi olmasa böyle bir şey yapmaz yapamaz.
Hatta bu olay üzerine Ebu Bekir Sıddık, Ubey Bin Halefle Rumlar sasanileri 3 sene içerisinde yenecek diye 10 devesine iddiaya girmiş, Muhammed Aleyhisselâm durumdan haberdar olunca Âyetteki “bid”den (yani bir kaç seneden) maksat, üçten dokuza kadar olan seneler demektir. Develerin sayısını artır. Müddeti de uzat.” demiştir. Bunun üzerine on deveden 100 deveye iddia çıkarılmış ve Hz. Ebû Bekir, 100 deveyi Übey bin Halef’in kefilinden ve mirasçılarından almıştır.