Yunus Suresi 90 91 92. ayet: “Biz, İsrailoğullarını denizden geçirdik. Ama Firavun ve askerleri zulmetmek ve saldırmak üzere onları takip etti. Nihayet (denizde) boğulma haline gelince, (Firavun:) «Gerçekten, İsrailoğullarının inandığı Tanrı’dan başka tanrı olmadığına ben de iman ettim. Ben de müslümanlardanım!» dedi. Şimdi mi (iman ettin)! Halbuki daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun. Senden sonrakilere bir ibret teşkil etmesi için bugün sadece senin cesedini çıkarıp (sahile) atacağız” dedik. Doğrusu insanların çoğu ayetlerimizden habersizdir.
Enfal 54. Ayet: (Evet bunların durumu), Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumuna benzer. Onlar Rablerinin âyetlerini yalanlamışlardı; biz de onları günahlarından ötürü helâk etmiştik ve Firavun ailesini (denizde) boğmuştuk. Hepsi de zalimler idiler.
Bu ayetlerde bizim tespit edebildiğimiz 2 tane mucize bulunmaktadır. Birincisi tam açık değilse de kanaat vericidir. Bu ayette 2. Ramses’in boğularak öldüğü bilgisinin verilmesidir. Bunu bazı çevreler yeterli tarihi kayıt olmadığını söyleyerek inkar etseler de 2. Ramses’in boğularak öldüğü oldukça olası görülmektedir.
Bugün İngilterede yayınlanan 6 numaralı papirüs (bir mektup) de ne yazıyor beraber bakalım. Bu belgenin doğruluğunu %100 teyit edemedim ancak çok yerde geçtiği için naklediyorum: Sarayın bir görevlisi devletin baŞka bir memuruna şu mektubu yazmıştır.
“Sarayın beyaz odasının muhafızı, kitaplarının reisi Amenamoni’den kâtip Penterhor’a: Bu mektup elinize ulaştığı vakitte ve noktası noktasına okunduğu zaman, kalbini müteessir edecek bir halde olan acıklı felaketi, dalgalarda boğulma felaketlerini öğrenerek kalbini kasırga önündeki yaprak gibi en şiddetli ıstıraba teslim et. Musibet şiddetli, zaruret birdenbire onu zapt etti. Sular içinde uyku, canlıyı acınacak bir şey yaptı?. Reislerin ölümünü, kavimlerin efendisini, şarkların ve garpların kralının mahvolmasını tasvir et. Sana gönderdiğim haber hangi habere kıyas edilebilir?”
Bu mektup Firavun ve çevresindekilerin boğulmasını çok açık bir şekilde ilan etmektedir. Firavunun boğularak öldüğü gerçeği neden resmi Mısır yazıtlarına geçmemiştir? Çünkü Mısırda firavunların aleyhine veya devletin aleyhine olan yazılara ve bilgilere yer verilmemekte bunlara çok yoğun sansür uygulanmaktadır. Aynen Chatgbt’nin bir sözünü naklediyorum:
“Firavunlar, özellikle büyük hükümdarlar, kendileri aleyhine olan savaş mağlubiyetlerini gizleme veya yenilgileri olduğundan farklı gösterme konusunda aktif çabalar göstermiştir. Bu durum, propaganda ve tarihi yazıtlarda kendilerini ilahileştirme eğilimleriyle doğrudan bağlantılıdır. Firavunlar, hükümdarlıklarının gücünü ve başarılarını abartarak aktarma konusunda son derece dikkatli davranmışlardır.” “Sonuç olarak, II. Ramses ve diğer firavunlar aleyhlerine olan mağlubiyetleri gizleme veya çarpıtma konusunda oldukça başarılı bir propaganda mekanizmasına sahiptiler. Firavunlar, ilahi bir güce sahip olduklarını iddia ederken yenilgi veya başarısızlıklarını kabul etmek, onların otoritesini ve tanrısal konumlarını zedeleyebilirdi. Bu nedenle, kendi lehlerine tarih yazma eğiliminde olmuşlardır.”
Gerçekten özellikle 2. Ramses’in oluşturduğu yapının gerçekleri çok ileri seviyede çarpıttığı bugün tarihi verilerle ortaya çıkmıştır. Mesela Mısır yazıtlarına göre Kadeş savaşı büyük bir galibiyet iken gerçekte hiç de öyle değildir. Veya Libya ve Nubia gibi bölgelerdeki seferleri başarısızlıklarla sonuçlansa da Ramses bunları halktan gizlemiştir. Bu konuda yoğun bir baskı ve propaganda söz konusudur. Mısır yazıtlarına bakarak Mısır devleti ve Firavunları aleyhine hiç bir şey bulamazsınız. Mesela Kadeş savaşını Mısır yazıtlarına bakarak değerlendirseydik çok büyük bir yanılgıya düşerdik. İşte bundan dolayı firavun ve çevresindekilerin- kendilerinden güç olarak çok daha zayıf bir topluluğa karşı korkunç bir şekilde boğularak elim bir zilletle yenilmesi olayı Mısırda aleni bir yazıt haline dönüşmemiştir.
2. Ramsesin boğularak ölmesinin Mısır yazıtlarında açıkça yazmamasının ancak gizli gizli yazılmış bulunan bir mektupta yer almasının asıl sebebi budur. mucize ise daha açıktır. Ayette açıkça firavunun cesedinin sularda kaybolup gitmeyeceği ve öncelikle Mısırdakilere ve sonrasında gelecek nesillere ibret olarak saklanacağı bilgisinin verilmesidir. Bu bir geleceğe ait bir meydan okumadır. II. Ramses’in cesedi, sudan çıkartılarak Mısırlılar tarafından mumyalanmış ve sonra mezar soygunları ve Roma istilası gibi sebeplerle unutulup gitmiştir. Yüzlerce belki binlerce yıl sonra 1881 yılında Mısır’ın Luxor kenti yakınlarındaki Deir el-Bahari bölgesinde bulunan bir mezar kompleksi içinde tekrar keşfedilmiştir. Ve bu cesedin 2. Ramses’e ait olduğu bilgisi kesindir. Aynı ayette belirtildiği gibi Tanrılık taslayan o adamın cesedi öncelikle Mısırlılara ibret olarak ve ayetin bir diğer tecellisi olarak bugün bize sergilenmektedir
İncilde Firavunun boğularak öldüğü bilgisine yer verilse de, Cesedin kurtarılacağı, çürümeyeceği ve insanlara ibret olarak gösterileceği bilgisi sadece sadece sadece ve sadece Kur’anda bulunmaktadır. Kur’anın indiği tarihten belki bin sene sonra bu ayetin gerçek bir bilgi olduğu daha bugün anlaşılabilmektedir.