Mucize #46 – Denizlerin Birbirine Karışmaması

Furkan suresi 53. ayet meali: ” Biri tatlı ve susuzluğu giderici, diğeri tuzlu ve acı olan iki denizi karışacak şekilde salıveren ve ikisi arasına bir engel, aşılmaz bir perde koyan O’dur.”

Ayette الْبَحْرَ Bahr kelimesi geçmekte olup bu deniz okyanus gibi çok büyük su topluluklarını ifade eden bir kelimedir.

Bu iki denizin ne olduğu hususunda müfessirler pek çok farklı görüşler söylemişlerdir.

Biz genel bir doğa kuralına bakacak olursak, farklı tuzluluk ve sıcaklık oranlarındaki sular birbirlerine karışmazlar, bunlar arasında haloklin ve termoklin bariyerler oluşmaktadır.

Hatta hepimizin artık malumu okyanuslarda sıcak su ve soğuk su akıntıları olmaktadır. Neredeyse dünyanın bir ucundan başlayan su akıntısı dünyanın bir başka ucuna denizin içerisinde adeta bir damardan akıyormuş casına karışmadan akıp gitmektedir.

Benzer durumlar büyük nehirlerin okyanuslara aktıkları noktalarda da görülmektedir. Bu suların birbirine karışması çok yavaş ve uzun süreçlerde olmaktadır.

Farklı tipteki sular arasında böyle bir tabiat kuralı olmasaydı su doğası gereği çok hızlı bir şekilde birbirine akıp karışırdı, okyanuslar içerisinde farklı tabiattaki sularda olmazdı.

Halbuki bugün okyanus altında akan nehirler veya okyanus altında göller hatta tatlı su gölleri bulunmaktadır.

İlgili habere bakabilirsiniz, okyanus altında dev bir tatlı su gölü:

https://tr.euronews.com/2019/07/04/atlantik-okyanusunun-altinda-dunyanin-en-buyuk-tatli-su-havzasi-bulundu

Bu gölün buzul çağında oluştuğu ve o zamandan bu zamana kadar okyanusa karışmadığı söylenmektedir.

Benzer bir durum cebelitarık boğazında gözlenmektedir.

Akdeniz’in suyu ile Atlas okyanusun suyu arasında ciddi farklılık vardır.

Hatta denizlerin birbirlerine çok yakın oldukları bölgelerde bile bu farklılığı gören Kaptan Kusto yaptığı araştırma neticesinde bu iki denizin birbirine karışmadığını tespit etmiştir.

Konuyla ilgili okyanus bilimci olan Richard Davis şöyle söylemektedir.:

“Denizlerin farklı yoğunluklarından kaynaklanan yüzey gerilimi, âdeta bir duvar gibi sularının birbirine karışmasını engeller. (Richard A. Davis, Principles of Oceanography, Addison-Wesley Publishing Company, Don Mills, Ontario, ss. 92-93)”

Bu bilginin önceden bilinmesi mümkün olabilir, zira bazen bu durum büyük su kütlelerin birleşiminde gözlemlenmektedir.  Yine de bu bilginin insanların pek çoğu hatta uzmanları tarafından bilinmediği aşikardır. Nitekim okyanus araştırmacıları bile okyanusların birleşim yerlerinde bu görünmez duvarları gözlemleyince şaşırmışlar ve buluşlar olarak insanlığa sunmuşlardır.

Ayette ise bu durum son derece açık ve net olarak belirtilmekte ayrıca bu duvarın sebebine adeta atıf yaparcasına ayette: tatlı ve tuzluluk kavramlarına da yer verilmiştir.

Bu konudaki açık mucize ateistleri çok rahatsız ettiği için konuyu sulandırıp, suların birbirine karışmaması diye birşey yoktur sular birbirine doğası gereği karışır diyerek mucizeyi, bilimsel hata ismiyle örtmeye çalışmaktadırlar.

Sular elbette birbirine belirli bir hızla karışır, fakat bu bazı yerlerde yok denecek seviyede olmaktadır bazı yerlerde sular arasındaki bariyeri oluşturacak etkenler azaldıkça karışma başlamaktadır. Bunu sulandırarak denizler arasında bariyerlerin olduğu gerçeğini kapatmak istemektedirler. Sular arasında bariyer olmasa dünyanın bir ucundaki sıcak veya soğuk su akıntısı dünyanın öbür tarafına gidemezdi değil mi? Bu su akıntısı giderken minimal seviyede karışma oluyorsa veya akıntının bittiği yerde artık sular birbirine karışıyorsa bu durum, suların birbirine belirli noktalarda karışmadığı gerçeğini değiştirmez.

Sular birbirine karışır, karışmama ve engel diye birşey yoktur diyorsanız buzul çağından beri Atlas okyanusunun dibinde bulunan dev tatlı su gölünü de açıklamanız lazım değil mi?

Sular arasında tuzluluk, sıcaklık ve sair farklı özellikleri olduğu sürece bariyer oluşması doğanın bir kanunudur. Bu etkenlerin zayıfladığı bölgelerde yavaşça sular karışır ancak bu etkenler devam ettiği sürece de sular birbirlerine karışmazlar, aralarında karışmalarını engelleyen adeta bir duvar oluşmaktadır.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir