Kamer Suresi 1. ve 2. ayet meali
1- Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı! 2-Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve “Süregelen bir sihirdir” derler.
Bu mucize Muhammed Aleyhisselâmın binlerce mucizelerinden birisidir. Aynı zamanda Kur’an da da geçtiği için Kur’an Mucizesi olarak da inceleyelim.
Muhammed Aleyhisselâmın pek çok mucizesi Kur’anda açıkça yer almaz. Ancak bu mucize ayrıca ayetle açıkça tasdik edilmekte ve gerçekleştiği bildirilmektedir.
Olayın özeti: Ebu Cehil, Velid bin Muğire gibi müşriklerinde içinde bulunduğu bir grup, Muhammed Aleyhisselâmı yalancı çıkarmak için, toplanarak Muhammed Aleyhisselâma geldiler ve sen peygambersen ayı iki yar da görelim dediler. Muhammed Aleyhisselâm Eğer bunu yaparsam inanacak mısınız? diye sordu. Onlar da evet imân ederiz dediler. Bunun üzerine Muhammed Aleyhisselâm mübarek parmağıyla aya işaret etti ve ay ikiye ayrıldı ve sonra tekrar eski haline birleşti.
Bunun üzerine müşrikler: “bu bir büyüdür”, “Ebu Talibin Yetiminin sihri yeryüzünü de aşıp artık gökyüzüne de tesir etti”, ” Bu eskiden beri devam edegelen bir sihirdir” gibi sözler söyleyerek imân etmekten kaçındılar.
Sadece bizi büyülemiştir, uzaktakileri de büyülemiş olamaz, falan yerden kervan geliyor onlar yoldadır onlar gelince onlara soralım böyle bir şey gördüler mi dediler
Sonra sabahleyin Yemen ve başka taraflardan gelen kafileler dediler ki: Ayın yarıldığını biz de gördük. İşte bunun üzerine dediler ki Ebu Talib’in Yetiminin sihri, semaya da tesir etti.
Bu olay Peygamberliğin sekizinci yılında Mekke döneminde olmuştur.
Şimdi gelelim kilit soruya, bu neden mucize olsun ki? Kur’an da böyle bir olayın vaki olduğunun yazması, bu olayın gerçekleştiğine delil teşkil etmez ki? Gerçekleşmişse mucizedir, fakat gerçekleşip gerçekleşmediğini bizler olaydan bu kadar sonra nasıl bilebiliriz?
El Cevap: Olayın gerçekleştiği zaman müslümanlar oldukça az sayıdadır. 200-300 veya belki 500. Bu olaydan yaklaşık 4-5 yıl sonra olan Bedir savaşında bile 313 müslüman vardır hatırlayalım.
Ancak Mekke hiç görmediği bir bölünme yaşamaktadır. Mekke deki en büyük gündem en büyük sorun en büyük haber en büyük mesele İslâm Dinidir. Zira Mekke kılıçla ikiye bölünür gibi sosyal açıdan ikiye bölünmüştür. Müşrikler bu durumdan son derece rahatsız oldukları için bir an evvel İslâm Davasını sona erdirmeye çalışmaktadırlar. Zaten olayın olma şekli de tam böyledir. Hesaplarına göre hiç olmayacak mucize isteyecekler, Muhammed Aleyhisselâmda bunu yapamayacağı için küçük düşecek ve davaya zarar vereceklerdir.
Tahmin ediyorum ki önceden bazı mucizeler gördükleri için ve bunu büyü zannettikleri için ne olur ne olmaz diyerek küçük bir şey değil en olmayacak en ileri seviye büyücü dahil hiç bir kimsenin yapamayacağı bir şeyi istemişlerdir. Zira Muhammed Aleyhisselâmın çokça mucize göstermesine aralarında tanık olanlar vardır.
Böyle bir ortamda yani ortamın çok keskin olduğu, Muhammed Aleyhisselâmın en küçük bir yanlışını aradıkları bir durumda olayın gerçekleştiğine dikkat edelim. O kadar ki müşrikler, Muhammed Aleyhisselâm yanlış yapmadığı için Ayı yaramasın da yanlışını bulalım diye hata veya küçük düşecek bir şeyler yaptırmaya çalışmaktadırlar. Sonra bunu malzeme olarak kullanacaklardır.
Olay gerçekleştikten sonra ayet iniyor ve ayette diyor ki: 1- Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı! 2-Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve “Süregelen bir sihirdir” derler.
Bu ayet onların yüzlerine de okunuyor. Zaten inen tüm ayetler açıkça müslüman olsun kâfir olsun insanlara söyleniyordu.
Böyle bir olay olmamış olsa yani ay gerçekten yarılmamış olsa Müşrikler demezler miydi ki? Ne ayın yarılması? Biz böyle birşey görmedik. Biz sana ayı yar dedik, sen yaramadın, şimdide yarıldı diye ayet indiriyorsun üstüne üstlük biz demişiz ki: “Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve “Süregelen bir sihirdir” derler.”
Yoo biz görmedik ve sihirdir de demedik diyecekler, Zaten korkunç bir baskı altında birkaç yüz müslüman var, Onlara da sizin Peygamberiniz ayı yardığını ve bizim onu gördüğümüzü ve bunun büyü olduğunu söylediğimizi söylüyor aramızdan hiç birisi bu olayı görmedi diyecekler.
(Ek bilgi: Olayın olma anında aynı mecliste müslümanlarda vardır)
Bunun üzerine yeryüzünde belki müslüman kalmaz. Zira Allah diyor ki: Müşrikler ayın yarılmasını gördüler, gördükten sonra da şöyle şöyle şöyle dediler diyor.
Yani Miraç gibi şahiti olmayan bir mucize değil, hem müslümanlardan hem müşriklerden bir çok şahiti var hatta şahidinin olduğunu Kur’an ayrıca belirtiyor.
Bu ayetin üzerine hiçbir müşrik itiraz edememiştir.
Ayette: Müşrikler ayın yarıldığını gördüler, büyüdür dediler haberine bu ayet yüzlerine okununca dahi İslâmın ve Muhammed Aleyhisselâmın en küçücük bir hatasını arayan o müşrikler bu olayın olmadığını iddia edemediler.
Bu olay gerçekleşmemiş olsa orta zekadaki bir insan bile ayet uyduracak olsa ay yarıldı ve inanmayanlar şöyle şöyle dediler diye ayet uydurur mu? Bu kendi ayağına değil kendi kafasına sıkmak olurdu. O gün o din sona erer inananı kalmaz.
Zira müslümanlar sorarlar, ay ne zaman yarıldı, Müşrikler görmüş, büyüdür demişler? Ne zaman kim nerede? Biz niye görmedik? Hiç gören yok. Ayet sadece ayın yarıldığını değil müşriklerin onu gördüğünü de söylüyor çünkü?
Halbuki tam tersine müşriklerin tamamı bu olayın varlığını kabul etmiş ama büyüdür demişlerdir. Hatta uzaktan gelen kervanlar da yukarıda yazıldığı üzere olayı gördüklerini söylemişlerdir.
Hatta müslümanlardan kalabalık bir cemaat de bu olayı görmüştür ayette bundan sonra inmiştir.
Bu müslümanlar arasında Hazreti Ali, Enes bin Malik, Huzeyfe bin Yeman, Abdullah bin Mesud, Abdullah bin Abbas, Abdullah bin Ömer, Abdullah bin Amr bin Âs ve Cübeyr bin Mutim (Radiyallâhu Teâlâ Anhüm) gibi sahabîler de vardır.
Bunlardan ayrı ayrı aynı olayın olduğuna=ayın yarıldığına dair rivayetler de günümüze ulaşmaktadır her birisi olayı gördüğünü ve nasıl gerçekleştiğini anlatmışlardır ve bu rivayetler günümüze de ulaşmıştır.
Gerçekten dikkat çekici bir tarafın şu olduğunu düşünüyorum: Ay yarılmamış ve ayet uydurulmuş olsa, kesinlikle müşriklerin bunu gördüğü iddiası ayetin içinde olmazdı. Zira bu ayet yıllar içinde emek emek inşa edilmiş islâm binasını belki bir günde İslâmı bitirirdi. Fakat hiç böyle olmamıştır. Hiç bir müslüman bu olaydan dolayı zerre şüpheye düşmemiş tam tersi mucizeyi gördükleri için ve bu tüm toplumca ikrar edildiği için imânları kuvvetlenmiştir. Halbuki miraç hadisesinde hiç bir şahit olmadığı için bazı müslümanlar ilk etapta bir derece şaşırmışlar belki tereddüt hissetmişlerdir.
Olayın nasıl gerçekleştiği ile birlikte tarihi verilerle birlikte hayatın olağan akışıyla birlikte ayete bakılınca 2 ihtimalden başka ihtimal yoktur
1- Ay yarılmıştır 2- Ay yarılmamıştır ama büyü neticesinde yarılmış gibi gözükmüştür. 3. ihtimal yok.
Ayetin meydan okur tarzı da çok dikkat çekici. İslâmın en azılı düşmanlarına kesinlikle bu oldu sizde gördünüz hatta şöyle şöyle dediniz diye tüm hem onlara hem de insanlığa ilan ediyor
“Mucize #41 – Ayın Yarılması Olayı (Dikkatle Okunmalı)” için bir yanıt
Bu ve diğer mucizeler için Allah razı olsun sizden Fırat Bey