Neml Suresi 18. Ayet meali: “”””Vaktâ ki, Karınca Vadisi üzerine geldiler, bir karınca dedi ki: «Ey karıncalar! Yuvalarınıza giriniz. Süleyman ve O’nun askerleri farkında olmaz oldukları halde sizi kırmasınlar.»”””
Aynı ayetin diğer bir meali: “”””Nihayet karınca vadisine geldiklerinde, bir dişi karınca: “Ey karınca topluluğu, kendi yuvalarınıza girin ki, Süleyman ve orduları farkında olmaksızın sizi kırıp-geçmesinler (ezip çiğnemesinler)” diyerek (uyarı vermişti).”””Bu ayette kelime seçimi bakımından büyük bir incelik vardır. Karıncaların biyolojik yapısına bakıldığında üzerlerine bir şey bastığı zaman vücutları böcekler gibi ezilir tarzda veya suyu çıkar tarzda telef olmazlar. Vücutları tahrip olur ve kırılır tarzda telef olurlar, biyolojik yapıları buna müsaittir. Ayette de tam da bu manaya yani kırılmak, tahrip olmak anlamına gelen “حطم” (hatam) kelimesinden türeyen يَحْطِمَنَّكُمْ (yehtımenneküm) fadesi kullanılmıştır. Halbuki Süleyman Aleyhisselâm ve ordusunun karıncaları ezme tehlikesi vardır. Ancak ayette arapçada böceklerin ezilmesi için kullanılan يتم سحقها ifadesine yer verilmemiştir. Böyle bir inceliği hem bilmek bir meseledir, hem de bunu gözden kaçırmadan büyük bir incelikle belirtmek ayrı bir meseledir. Muhammed Aleyhisselâm bu kitabı uydurmuş olsa bu ve benzeri çok yerde pek çok hatalarla ve çelişkilerle dolu bir kitap ortaya koyacaktır. Fakat tam tersine kitabın neresine bakarsanız bakın akla hayale gelmeyecek inceliklerle ve mucizelerle doludur.