Karl von Frisch 1973’de arı dansını keşfederek nobel ödülü almıştır.
Arı dansı, çiçeğin polenin yeri bulan arının kovana geri dönüp diğer arılara belirli açılarda belli uzunluklarda bazı hareketler yaparak uçar gibi titreşerek bulduğu polen ve çiçeklerin yerini diğer arılara anlattığı danstır. Videoyu izleyerek dansı görebilirsiniz.
Kovandan çıkınca Güneşe göre çiçeklerin hangi açıda olduğunu arı hesaplayarak, çiçeklerin kovanın hangi istikametinde olduğunu, ne kadar uzaklıkta olduğunu, hatta oraya giderken basınç veya karşı rüzgar gibi zorlukların ne seviyede olduğunu bu dansla diğer arılara anlattığı keşfedilmiştir.
Arı güneşe göre bir açıyla ne kadar uzun süre sallanırsa yolun uzunluğunu, arı sallanırken şiddeti artıyorsa yolun zorluğunu ve yaydığı akustik sinyallerle keza yolun zorluğu tehlikesi ve belki bizim bilmediğimiz bazı şeyleri.. diğer arılara anlatmaktadır
Diğer başka hayvanlarda bu tarz bir davranış henüz gözlemlenmiş değil. Doğrudan doğruya çiçeğe gitmeleri için özel bir iletişim tarzı kullanıyorlar. Resmen yaratıcı tarafından çiçeğe gitmeleri kolaylaştırılmış bir yol usul öğretilmiş.
Hemen ayete bakalım: Nahl 69. ayet: “Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir. (Bütün bunların sonunda) onların karınlarından çeşitli renklerde bir sıvı (bal) çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Hiç şüphesiz, bütün bunlarda düşünen bir toplum için (kudretimizi gösteren) mutlaka bir ayet (kanıt) vardır.”
Allah’ın sana çiçeği bulman için kolaylaştırdığı yollardan git diyor açıkça. Bu kolaylaştırma ile arı dansı tamamen uyuşuyor. Biz arıdan başka hiçbir hayvanda böyle bir davranışı görmüyoruz. Elbette her hayvanın kendisine has şaşılacak özellikleri var arılarda da bu var. Kur’anda tam bu noktaya işareten Kur’anda başka hiçbir hayvan için böyle bir ifade kullanılmazken arıların çiçeklerin yerlerinin bulmasının kolaylaştırdığı açıkça belirtiliyor.