Mucize #58 – Hiyerogliflerde geçen Haman isimli şahıstan haber verilmesi

Kur’anda 6 farklı yerde Firavunun aslî yardımcılarından birisi olan “Haman”‘dan bahsedilir. İlgili ayet mealleri: “”””Kasas suresi 5,6. Biz, memlekette güçsüz sayılanlara iyilikte bulunmak, onları önderler kılmak, onları varis yapmak, memlekete yerleştirmek; Firavun, Haman ve her ikisinin askerlerine, çekinmekte oldukları şeyleri göstermek istiyorduk.””””

Kasas suresi 8. ayet: “””Artık O’nu (Musa’yı) Fir’avun’un adamları bulup aldılar, tâ ki, kendileri için bir düşman ve bir üzüntü olsun. Şüphe yok ki Fir’avun ile Haman ve orduları, hata eden kimseler olmuşlardı.””””

“””Kasas 38: Firavun: Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka bir ilâh tanımıyorum. Ey Hâmân! Haydi benim için çamur üzerine ateş yak (ve tuğla imal et), bana bir kule yap ki Musa’nın tanrısına çıkayım; ama sanıyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir, dedi.”””

“””Ankebut 39: Karun’u, Firavun’u ve Hâmân’ı da (helâk ettik). Andolsun ki, Musa onlara apaçık deliller getirmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Halbuki (azabımızı aşıp) geçebilecek değillerdi.””””

“””Mumin 23-24: 23, 24. Andolsun ki biz Musa’yı mucizelerimiz ve apaçık hüccetle, Firavun, Hâmân ve Karun’a gönderdik. Onlar: Bu, çok yalancı bir sihirbazdır! dediler.”””

“””Mumin 36-37: 36, 37. Firavun: Ey Hâmân, bana yüksek bir kule yap; belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Musa’nın Tanrısı’nı görürüm! Doğrusu ben onu, yalancı sanıyorum, dedi. Böylece Firavun’a, yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve yoldan saptırıldı. Firavun’un tuzağı tamamen boşa çıktı.””””

6 ayette “Haman”dan bahsedilmesi çok dikkate değerdir. Ve 3 farklı surede değinilmesi daha da dikkatleri üzerine çeker. Peki bu Haman kimdir?

Önce diğer kutsal kitaplara bakalım: Kitabı Mukaddese göre Haman, Pers kralının veziridir/üst düzey yetkilisidir. Haman, Yahudileri öldürtmek ve onlara kötülük yapmak istemektedir. Ancak Kralın eşi kraliçe Ester ve amcası Mordekay, Haman’ın planlarını bozar. Ve Haman idam edilir. Bu hikaye hem Tevratta hem de Eski Ahitte aynı/benzer şekilde geçmektedir. ( Eski Ahit, Hristiyanlığın kutsal kitabı olan İncil’in ilk bölümüdür ve Yahudilerin kutsal metinleri olan Tanah ile büyük ölçüde aynıdır. )

Kur’anda ise Haman ismi yine geçmekte ama bambaşka birisinden “Haman” diye bahsedilmektedir. Kur’ana göre Haman Mısırda Firavunun yanındaki üst düzey yetkili birisidir. Bu farklılıktan dolayı bazı cahiller tarafından: “Muhammed, Kur’ana Haman’ı alırken karıştırmış, Haman firavunun üst düzey çalışanı değil Pers kralının veziridir.” şeklinde eleştiriler getirilmekteydi. Böylece kendilerince Kur’anla alay ederek, Kur’anın Allah katından olmadığına delil olarak bunu göstermekteydiler. Hala bunu söyleyen cahiller var, kafalarına vura vura gerçekleri yazmakta bizim işimiz.

Eskiden belirttiğimiz üzere 1799 yılında Rosetta taşının bulunmasıyla 1822 yılında Jean-François Champollion tarafından Mısır hiyeroglifleri çözüldü. Bugün artık son çalışmalarla yeni tespit etmiş bulunuyoruz ki, Mısır hiyerofliglerinde “HAMAN” ismi geçmektedir. Şöyle ki : hiyerogliflerin tamamına dayanılarak hazırlanan “Yeni Krallıktaki Kişiler” sözlüğünde, Hâman’dan “Taş ocaklarında çalışanların başı” olarak bahsediliyor. (Hermann Ranke, Die Agyptischen Personennamen, Verzeichnis der Namen, Verlag Von J J Augustin in Glückstadt, Band I, 1935, Band II, 1952) “””Fransız bilim adamı Prof. Dr. Maurice Bucaille “Hâman” ismini bir Fransız Mısır bilimcisine verdi ve bu ismin Kur’an’da geçtiğini söylemeden, “VII. yüzyıldaki bir Arap el yazmasından alıntı” olduğunu belirtti. Uzman, VII. yüzyıldaki bir Arap el yazmasına hiyerogliflere ait bir bilginin geçirilmiş olmasının mümkün olmadığını, fakat Firavun sarayının isim listelerine (Dictionary of Personal Names of the New Kingdom by Ranke) bakacağını söyledi. Sonra bakıldığında gerçek bir kez daha ortaya çıktı. Ortaya çıkan sonuç önemli bir gerçeği ifade ediyordu. Hâman, Kur’an’a karşı çıkanların iddiasının aksine, aynen Kur’an’da geçtiği gibi Hz. Musa (as) zamanında Mısır’da yaşayan ve Kur’an’da bahsedildiği gibi Firavun’a yakın ve inşaat işleriyle ilgili bir kişiydi. Belki de bayındırlık bakanıydı.””” Bkz. “https://sorularlaislamiyet.com/kuranda-gecen-haman-isminin-yanlis-aktarildigi-iddiasina-ne-dersiniz”

Hiyerogliflere göre “Haman” Musa peygamber zamanında var olan bir kişiyi veya bir kişinin üst düzey makamını (taş ocaklarının en başındaki kişi) işaret etmektedir. Bakınız Firavun, Hamana ayette ne diyordu? Kasas 38 “””… Ey Hâmân! Haydi benim için çamur üzerine ateş yak (ve tuğla imal et), bana bir kule yap ki Musa’nın tanrısına çıkayım; ama sanıyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir, dedi””””” Mumin 36-37 : “””Firavun: Ey Hâmân, bana yüksek bir kule yap; belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Musa’nın Tanrısı’nı görürüm! …. “””. Kur’ana göre Firavun Hamana Kule yap diyor??? Hiyerogliflere göre Haman taş ocaklarının en başındaki yüksek yetkili kimse.

Kule neyden yapılır yaptırılır? Taşlardan… Haman ise taş ocaklarının başındaki en yüksek yetkili ve Firavuna yakın kimse. Firavunun kule inşa etme emrini Hamana vermesi kadar normal bir şey olabilir mi? Elbette Hamandan isteyecek. Tarihi bilgi yönünden hiyerogliflerdeki bilgiyle Kur’an arasındaki tam uyuma dikkat edilsin. Haman’ın bir isimmi yoksa bir Rütbe mi olduğu kesin bilinmemektedir. İlgili yüksek rütbeye Haman deniyor olabileceği gibi o makamda bulunan şahsın adı da olabilir. Ancak bunun bir makam olduğu değerlendirilmektedir. Her iki ihtimalde de hiç fark etmeksizin Kur’anın büyük bir mucizesi ortaya çıkmıştır.

Muhammed Aleyhisselâm zamanında bir görüşe göre Mısır hiyeroglifleri tamamen unutulmuştu. Yeryüzünde onu bilen hiç kimse yoktu. Diğer bir görüşe göre ise çok kısıtlı, çok az sayıda kimse tarafından hala okunabiliyordu. Fakat kabul edilen görüşe göre o zaman hiyeroglifleri bilen kimse yoktu. Bu konu üzerine araştırma yapan yazar Maurice Bucaille’e göre Kur’an indiği zaman hiyeroglifler tamamen unutulmuştur. Yazarın ifadesi aynen şöyledir: “”“But, it is a fact that the hieroglyphs had been totally forgotten at the time of the Qur’anic Revelation and that one could not read them until the 19th century A.D.” (Maurice Bucaille, Moses and Pharaoh in the Bible, Qur’an and History, p. 192-193)”” Yani : “””””Fakat Kur’an’ın vahiy geldiği dönemde hiyerogliflerin tamamen unutulduğu ve MS 19. yüzyıla kadar okunamadığı da bir gerçektir.””””

Velev bilen birisi vardır desek bile bu kesinlikle Muhammed Aleyhisselâm değildir veya arap yarımdasında bir kişinin bile bu yazıyı biliyor olması çok çok düşük ihtimaldir. Velev bilse onun bu hiyeroflifi bulup okumuş olması ihtimali binlerde bir ihtimalden düşüktür. Velev çok büyük tesadüf sonucu okumuş olsa bunu Muhammed Aleyhisselâma iletmiş olması ihtimali o ihtimalden de çok çok daha düşüktür. Velev iletmiş olsa Muhammed Aleyhisselâm tüm konuyu bilir tarzda mı ayetleri yazacak? Ne kadarını öğrenebilir? Hiyerogliflerin tamamı üzerine yıllarca akademik çalışma yapsanız ancak Kur’andaki anlatıyı yapabilirsiniz. Bunu mısırla firavun ve Musa Aleyhisselâmın kıssalarıyla ilgili diğer mucizelerde anlatacağız. Zira Mısırdaki olmuş olaylar yeri gelince ayrıntısıyla zerre hatasız fevkalade güzel ve öz bir şekilde anlatılmaktadır.

Benzeri bir anlatıyı ancak hiyerogliflerin tamamını okursanız hatasız şekilde yapabilirsiniz – hatta yapamazsınız 😀

Büyük soru şu: Hiyeroglifler hariç hiç ama hiç ama hiç bir yerde geçmeyen!, dünyadaki kutsal metinler dahil hiç bir eserde geçmeyen Firavun 2. Ramsesin baş yardımcılarından birisi olan “Haman” ismini Kur’an mesleği dahil nasıl haber verebilmektedir???!!! Kendisinden neredeyse 2000 sene başka coğrafyada yaşanmış- hiç kimsenin bu ayrıntılarıyla bilmediği bir olayı, Kur’an nasıl hatasız olarak ayrıntısıyla verebilmektedir????!!!

Hiç bir kaynakta geçmeyen hiç bir kimsenin bilmediği başrolde oynayan bir ismi de vermektedir?! Bu ismin varlığını biz hiyeroglifler üzerine detaylı araştırmalarla yeni keşfediyoruz. Son olarak şunu söyleyelim ki İncil ve Tevratta geçen Haman ya başka bir şahıstır veya İncil ve Tevrat bozulduğu için Haman ismini başka yere taşımışlardır. Böylece Kur’an ya incil ve Tevratta hiç geçmeyen bir şahsiyeti bize doğrudan bildirmiş veya İncil ve Tevrattaki bozulmuş bilgiyi bize düzelterek bildirmiştir.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir