Bu mucizemiz Tebbet suresi hakkındadır. Tebbet suresi meali:
- Ebû Leheb’in elleri kurusun! Kurudu zaten.
- Ona ne malı fayda verdi ne de kazandığı başka şeyler.
- O, alev alev yanan ateşe atılacak!
- Dedikodu yapıp söz taşıyan karısı da.
- Boynunda da ipten bükülmüş bir halat bulunacak.
Tebbet suresinde Ebu Leheb’in cehennem ehli olduğu açıkça belirtilmektedir. Karısının da aynı akıbete uğrayacağı da aynı açıklıkla belirtilmektedir.
İslâm dininin temel kaidelerinden birisi müslüman olan birisinin tüm günahları silinmesi ve imânlı olarak ölen yani mümin olarak ölenin kesinlikle eninde sonunda cennete gireceği ebediyyen cehennemde kalmayacağıdır.
Bu ayette Ebu lehebin kâfir olarak öleceğine oldukça açık neredeyse kesin denecek tarzda işaret vardır. Müslüman olduğu halde birisinin cehenneme girmesi de olası olduğu için ayetin Ebu lehebin iman etmeyeceğine %100 açık bir tarzda bildirdiğini söylemek mümkün olur mu bilmiyorum. Fakat şu açılardan bakıldığında %100 işaret ediyor denebilir.
1 – Bu ayet indiği sırada Ebu leheb zaten kafirdir. Hem de şiddetli bir kafirdir. Kafir birisi için cehenneme gidecek tarzında bir ayetin inmesi herkesçe doğal olarak onun asla imân etmeyeceği ve kafir olarak öleceği anlamında anlaşılır. Müslüman olacak-olsa bile sonra günahından dolayı cehenneme girecek olarak anlamak için çok çabalamak çok sıkınmak, ayetin manasını eğip bükmek lazımdır.
2 – Ayete kimse böyle bir mana vermemiş, bu ayetten sonra onun kafir olarak öleceği ümmetçe ve sahabelerce anlaşılmıştır. Resulullah Aleyhisselâm da bunu düzeltmemiştir, bize ulaşan böyle bir bilgi yok. Eğer bu o anlamda olsaydı sahabeler bu ayeti böyle anlayınca Rasulullah Aleyhisselâmın bunu düzeltmesi gerekirdi. Konuşulması gereken yerde susmak cevaptır.
3 – Muhammed Aleyhisselâm bu ayeti uydurmuş olsa sahabe bu ayeti Ebu Lehebin kafir olarak öleceği olarak anladıkları zaman açık kapı bırakır, iman edebilir ama etse bile geçici olarak cehennem ehli olacak diye düzeltirdi. Zira Ebu Lehebin her an imân etme şansı vardı. İmân ederse inananların imânları ciddi sarsıntıya girebilirdi.
İslâmın bütün gelişimi göz önüne alındığında en şiddetli islâm düşmanları bile sonradan müslüman olmuştur. Bu olası bir küçük ihtimal değil çok fazla kere gerçekleşmiş bir olgudur. Muhammed Aleyhisselâm öldürmeye giden Ömer, müslüman olmuş ümmetin en büyüklerinden olmuştur. Hamza Radıyallahu anhunun kalbini söken Vahşi bile müslüman olmuştur. Ortam ve gelişim bu şekildeyken ayet açık bir tarzda Ebu Lehebin kâfir olarak öleceğini ve hiç müslüman olmayacağını belirtmektedir.
Ebu Leheb ben müslüman oldum dese belki tüm dava çökecek! Muhammed Aleyhisselâm bu kitabı uydurmuş olsa böyle bir riske neden girsin? Ne kazanıyor ki Ebu Lehebin kesinlikle cehennem ehli olduğunu bildirmekle ki tüm davayı riske atsın? Orta zekalı birisi bile bu riske girmezken Dünyayı kökünden değiştiren bir sistem ortaya koyan bunu başaracak zekadaki birisi neden davasını bir hiç uğruna riske atsın? İşin ilginç yanı Ebu Lehebin karısı içinde aynısı geçerli. Ve ikisi de ölene kadar islâma nefretlerini devam ettirmiş kafir olarak ölmüşlerdir. Halbuki yalandan bile ben müslüman oldum dese İslâma büyük zarar verebilirler içten çökertebilirlerdi. İslâma bunca nefretlerine rağmen bunu yapamadılar.
Netice: Ayet 2 kişi hakkında gelecekten=kafir olarak ölecekleri hakkında haber vermiş, onların iman etmeyeceklerini tüm dünyaya meydan okur tarzda bildirmiştir. İslâmdan nefret ettikleri halde bu ayetleri de duydukları halde bu ikisi islâma zarar vermek için iman eder gibi bile yapamamışlardır.